Varşova'ya geldiğim günden beri, uçak bileti araştırmalarına başlamıştım. Erasmus öğrencisi Avrupa'da tozu dumana katmadan yurduna dönemezdi.
İlk gezime kalabalık bir grupla birlikte İsveç'ten başladım. Malmö'ye uygun fiyata bir uçuş bulduk. Malmö, Danimarka'ya çok yakın bir İsveç kenti. Stockholm'e gitmektsense Kopenhag'a gitmek daha kolay olduğu için biz de Danimarka'ya doğru yola koyulduk kısa Malmö ziyaretimiz sonrası.
Malmö, İsveç’in 3. büyük şehri. Tasarımcılarıyla ünlü bir şehir. Vitrinlerdeki çeşitlilik, zenginlik ve zevk Malmö’nün bu yanını hemen fark etmenizi sağlıyor. Ancak 3. büyük kent olması ben de şaşkınlık yarattı. Kış aylarının sakin bir kasabasıydı bence. Yazın kalabalıklaşan, kışın sessiz kalan turistik bir kent olduğunu düşünmüştüm.
İlk gezime kalabalık bir grupla birlikte İsveç'ten başladım. Malmö'ye uygun fiyata bir uçuş bulduk. Malmö, Danimarka'ya çok yakın bir İsveç kenti. Stockholm'e gitmektsense Kopenhag'a gitmek daha kolay olduğu için biz de Danimarka'ya doğru yola koyulduk kısa Malmö ziyaretimiz sonrası.
Malmö, İsveç’in 3. büyük şehri. Tasarımcılarıyla ünlü bir şehir. Vitrinlerdeki çeşitlilik, zenginlik ve zevk Malmö’nün bu yanını hemen fark etmenizi sağlıyor. Ancak 3. büyük kent olması ben de şaşkınlık yarattı. Kış aylarının sakin bir kasabasıydı bence. Yazın kalabalıklaşan, kışın sessiz kalan turistik bir kent olduğunu düşünmüştüm.
Uçağımız akşamüzeri 5 sularında Malmö’ye indi. Havalimanı, şehrin biraz dışında. Otobüsle merkeze gitme imkanınız var. Otobüs biletini gidiş-dönüş aldık. 3 ay süresince dönüş biletinizi istediğiniz zaman kullanabiliyorsunuz. Otobüs bileti 23 Euro’ydu. Bu kadar pahalı olmasının yanımızda İsveç kronu olmamasından ödemeyi Euro olarak yapmamızdan kaynaklandığı da su götürmez bir gerçek. Havalimanındaki marketten biletimizi aldıktan sonra otobüse bindik. Polonya’dan sonra İsveç adeta yeşil bir cennet. Yol boyunca pek kiliseye rastlamadık. Bu dikkatimizi çeken ayrıntılardan biriydi. Polonya’da yolunuzun üstünde mutlaka bir kilise görürsünüz. Merkezde inince paramızı Forex’te çevirdikten sonra her yerde en ucuz yemek garantisi sunan bir Çin Lokantası’nda soluğu aldık.
Hostelimiz oldukça güzeldi. Mobilyaların İkea olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım.
Hayatımda gördüğüm en güzel hosteldi. Hostelden International Hostelling kartı aldık. Bu kart International Hostelling’e üye olan hostellerde indirimli kalmanızı sağlıyor. Hostel görevlisi çok iyi İngilizce konuşuyordu. Zaten İsveç’te çiçekçisinden otobüs şoförüne kadar herkesin çok iyi İngilizce konuştuğunu gördük.
İsveç’te musluktan su içilebiliyor. Küçük şişe su 10 İsveç kronu.
Malmö’de yapılacak pek bir şey yoktu. Şehre akşam varmıştık. Biraz dolaştık. Restaurantlar, cafeler oldukça renkliydi. Resimdeki espresso evi bile, basit bir cafe olmaktan uzak adeta bir bar görünümüne sahip. Sahile gidip Danimarka’yı seyrettik.
Ertesi sabah, şık vitrinleri, cafeleri ve insanlarıyla güzel bu İsveç kentinden ayrılıp Danimarka’ya doğru yolculuğa çıktık. İsveç’i ve Danimarka’yı birbirine bağlayan köprü üzerinden Malmö ve Kopenhag arasında 20 dakikada bir düzenlenen tren seferleri var. Yolculuk 35 dakika sürüyor. Bu kısa yolculuktan sonra yağmurlu bir cumartesi sabahı Kopenhag’a vardık.